Menu

Küp Uydu (Cubesat) İç Yapısı

Teorik olarak anlatılan iskelet yapısının ve uydu içine yerleştirilen bilimsel/amatör faydalı yüklerin (payload) aklınızda yer etmesi için şu ana dek üretilmiş ve uzaya gönderilmiş bazı küp uyduların (Cubesat) iskelet yapısı, iç dizayn resimleri aşağıya eklenmiştir. Resimdeki örnek uydular;: ITUpSAT-1, NASA, GeneSat-1, ORB-1, Vanderbilt, CubesatShop, SwissCube’dir.

Dizaynlar ilk bakışta karmaşık gibi gelebilir ancak bir uydunun yapısının belirlenmesinde iki önemli faktör ortaya çıkmaktadır. Bunlardan ilki uydunun görevi ikincisi ise bu görev yüküne göre uydu yapısının şekillenmesidir.

Çalışma alanında zorlayıcı kriterlerin başında kullanım alanının darlığı ve ağırlık sınırlamaları ilk sıralarda gelmektedir. Basit gibi görünen bu yapıların başlangıcından uzaya gönderilmesine kadar geçen zaman ise 3-5 yıl gibi hiç de yabana atılmayacak süredir. Mühendisler veya amatörler yaptıkları işin kusursuz olması için gayret göstermektedirler.

Resimlerde gördüğünüz özel yükler haricinde bir çok malzemeyi yurt dışından ücreti karşılığında temin edip uydunuzu adeta bir yap-boz gibi birleştirip oluşturmanız mümkündür.

Ancak finans bütçenizin yeterli ya da kabarık olması bir uydunun uzaya çıkması için tek başına yeterli değildir. Kaldı ki genellikle bu tür ürünler yabancı para birimi üzerinden ve yüksek fiyata satılmaktadır.

Diğer yandan çok iyi bir elektronik, yazılım ya da tasarım bilgisine sahip olmanız da başlı başına yeterli değildir. Tüm bunların aşılması için birbiri ile tam uyumlu bir geliştirme ekibinin kurulması önem arz etmektedir.

Peki sadece teorik bilgi neden tek başına yeterli değildir?

Sanırız buna en kısa şöyle cevap vermek mümkün. Masanızdaki mühendislik modelinde her şey saat gibi tıkır tıkır çalışabilir ancak uydunuz uzaya bu şekilde çıktığında sonuç hiç de beklendiği gibi olmayabilir.

Hatta daha önce uzaya yolladığınız başarılı bir uyduyu bire bir kopyalasanız bile risk her zaman yanı başınızdadır. Çünkü uzay havası başta olmak üzere, radyasyon, sıcaklık değişimi, RF kirliği gibi sorunlar acımasız bir şekilde projenizi etkilemek için hazır beklemektedir.

Dışarı çıktığınızda yüzünüzü gülümseten sevimli ışık ve ısı kaynağımız Güneş bile zaman zaman meydana gelen güneş patlamaları, elektromanyetik fırtınalar, radyasyon ve haberleşme için (seçilen frekansa göre) doğal gürültü kirliliğine neden olmaktadır.

Buna bir de ilk yıllarda fırlatılan ve şimdiki gibi sıkı bir denetim sistemi olmayan eski ve halen çalışan uydu sistemlerinin de RF kirliliğini ekleyebiliriz. Sırf bu nedenle bile olsa uzay meteorolojisi gerek sayılan nedenlerle ve gerekse uzay çöpleri (mikro meteorlar, kontrolsüz roket ve uydu parçaları vs.) bakımından ayrı bir uzmanlık alanıdır.

Bir kaç örnek vererek konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayalım.

1. Kullandığınız lehim özeldir klasik lehim kullandığınızda ilk ısı değişiminde lehiminiz çatlayacaktır. (Uydunuz kendi etrafında döndüğünden güneşe bakan kısmı aşırı sıcak, gölgede kalan kısmı ise aşırı soğuktur ve bu döngü süreklidir)
2. Klasik kapasitörler (kondansatörler) ya da batarya sistemleri kullandığınızda uzayın vakum etkisinden dolayı patlayacaktır.
3. Radyasyon korumanız yok ise güneş patlamaları, kozmik ışınlar klasik yapıdaki entegrelerde ve hafıza bileşenlerinde hasara neden olacaktır.
Ne yazık ki uzay, bize olduğu gibi uzay araçlarımıza da pek dostane yaklaşmamaktadır. Sadece uydu imal etmekle kalmayıp uydumuzu bu tür olumsuz etkilere karşı da korumamız gerekmektedir. Bu konuları ve yapılan testleri bilahare inceleriz.
Beğen  
Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir