Gördüğünüz üzere küp uydunun kendisi küçük olmakla birlikte onu uzaya fırlatıncaya kadar geçecek sürede aşılması gereken engeller oldukça devasadır. İşte bu nedenle kabaca tabirle “param var, eh bilgim de var ben uydu yaparım” demek sözde kalır. Bilgi bu çalışmalarda eldeki en büyük güçtür. Bu bilgiyi de kimse size ücretsiz takdim etmez. Ya belli bir bedelle elde edersiniz ya da oturup öğrenir, deneye deneye, olumlu olumsuz bir çok adımı bizzat yaşayarak elde edersiniz.
Küp uydu yapısı; resimlerdeki kadar görece basitten zora doğru bir silsile içermektedir. Ancak asla bir oyuncak ya da hobi olarak yapılacak bir çalışma değildir. Diğer yandan sadece merak için bile olsa bu tür bir çalışma altına girmek bireysel bütçenizin karşılayamayacağı ve hevesinizi kıracak kadar yüksek eşiktir.
Faydalı yük ve diğer bir takım etkenler değişmekle birlikte basitçe karşınıza çıkacak maliyetler şu şekildedir.
Fırlatma Gideriniz: ….. Dolar
Uydu İmal ve Test Laboratuvarınız: ….. Milyon lira.
“Ufff” dediğinizi duymazdan gelip devam edelim. Diyelim ki bir üniversite öğrencisiniz ve bu konu üzerinde çalışacaksınız. Her öğrenciye bir uydu malzemesi satın alıp verilemeyeceğine göre genelde iki uydu malzemesi satın alınır.
Bunlardan bir uzaya gidecek asıl uyduyu oluşturur, ikincisi ise laboratuvarda kalacak olan ikizi yani mühendislik uydusudur. Ola ki yukarıda bir şeyler ters giderse muhtemel bir kurtarma operasyonunda bunun üzerinde çalışırsınız. (Mars’a giden Curiosity isimli aracın da bir ikizinin NASA labında olduğunu hatırlayın)
Uydu bir şeyler ters gittiğinde servise geri çağırıp tamir edebileceğiniz bir yapı değildir. Gönderdiğinizde, her şey mükemmel çalışmalıdır bu işin geri dönüşü yoktur.Ekipten br kişinin bile dikkatsizliği epeyce kulaklarının çınlamasına neden olabilir. Kim bilir, belki milisaniye hesaplarında çok hassas olan rakamsal değerlerde bir adet sıfır fazladan eklenmiştir, arkadaşının kolu çarpmış ve olmadık bir yerde kodlara bir virgül ya da nokta eklenmiştir. Neticede makine değil insanız ve bu hatalar her zaman olabilir.
Soğuk Savaş zamanında bize göre ileri teknoloji ve bilgi sahibi mühendisler de zamanında Ay’ın yükseliş zamanlarını yanlış hesapladıkları için yanlış füze tehdidi alarmlarına sebep olmuşlar, Apollo görevlerinde küçük bir kıvılcım atlaması ile astronotlar kabin içerisinde yanarak can vermiş (Bknz. 1967 yılı Apollo-1 kazası), insansız uçuşta meydana gelen teknik kazada Laika isimli köpeğin kapsülde oksijensizlikten ölümü (Bknz. 1957’de Sovyet R-7 roketi kazası) bunlara örnek olabilir.
Ancak hata yapacağım diye asla kendinizden korkmayın, sadece işinizi en iyi şekilde yapın. İstemeyerek de olsa bu bedeller ödenmemiş olsaydı bugün bu teknolojilerin hiç birine sahip olamazdık öyle değil mi?
Konumuza dönelim. İşte burada paylaşılacak olan model uydu çalışması da tam burada devreye girmekte. Amacımız olabildiğince sistemleri simüle eden ancak aktif olarak da çalışan, düşük bütçeli bir uydu modelinin yapımı.
Dileyen öğrenci bizzat kendisi bunu yapabilir ve masaüstünde dokunabildiği, çalışma mantığını görerek, işiterek, kullanarak, yerine göre müdahale ederek, yerine göre tasarımı bozup farklı bir fikirle yeniden oluşturarak yapabilir.Hatta bu çalışmalar okullarda gruplar halinde de yapılması bir disiplin içerisinde çalışmayı da beraberinde getirecektir. Neticede herkesin her konuda aktif ve bilgisi olması beklenmemelidir.