Klasik bir açılış yapalım. “Amatör telsizci: Hiçbir maddi, kişisel veya siyasi çıkar gözetmeden, sadece kendi istek ve çabası ile telsiz iletişim teknikleri alanında kendini yetiştirmek amacıyla ulusal ve uluslararası amatör telsizcilik faaliyetinde bulunmak isteyen ve amatör telsizcilik belgesine sahip olan gerçek kişidir.” (Özel Telsiz Sistemleri Yönetmeliği, Ek-4, Madde: 2/b). Amatör telsizcilik sadece eğlenceli değil aynı zamanda kişiyi teknik bilgi ve beceri sahibi olmaya motive ederken, dünyayı ve hatta evreni tanımaya yönlendiren bir uğraşıdır.
Üstelik elektronik ve bilişim sektöründe profesyonel olarak çalışan pek çok insanın da bu meslekleri seçmelerindeki nedenlerden biri de amatör telsizcilik ve onun gizem dolu dünyası olmuştur.
İnternet’in hayatımıza bu derece yoğun girmesi ve haberleşme süreçlerinin bu araçlar aracılığıyla çok daha güvenilir ve pratik olarak gerçekleştirilebilmesiyle ilk akla gelen anlamıyla radyo haberleşmesi önemini kaybetmeye başladı. İlk akla gelen anlamıyla diyorum çünkü önemini kaybeden radyo haberleşmesi değil, bir iletişim aracı olarak radyo alıcısıdır. RF (Radyo Frekans) haberleşmesi ise, artan taşınır (mobil) sistemlerin kullanımıyla eskisinden çok daha önemli bir yere geldi.
Tabii, bugün yaygınlaşan RF haberleşme teknikleri ile geçmiştekiler arasında radyo dalgalarının kullanılıyor olması dışında pek bir ortak yan kalmıyor.
Evet, eninde sonunda bir taşıyıcı sinyalin değiştirebileceğiniz topu topu 3 bileşeni (genlik, frekans ve faz) bulunuyor. Bununla birlikte sayısallaştırılan veri, sıkıştırma ve kodlama teknikleri, sayısal işaret işleme yöntemleri ile birleşince radyo sinyalleri sürecin sadece bir boyutunu oluşturuyor. Verinin elde edilebilmesi için demodülasyon süreci yeterli olmuyor. Karmaşık veri işlem tekniklerini de haberleşmenin önemli bir boyutu olarak görmek gerekiyor.
İş bu noktalara gelince, evindeki televizyondan tutun da kolundaki saate kadar her türlü araçla haberleşme ihtiyacını giderebilen insanlar için, bir zamanlar hızlı haberleşmenin vazgeçilmez aracı olan telsizler tabii ki çok bir anlam ifade etmeyecektir. Hele bir de sosyal medya araçlarının sağladığı haberleşme avantajlarına bakınca telsiz bir çok insan için son derece yavan görünüyor. Bu nedenle de amatör telsizcilik de artık daha az insan tarafından ilginç bulunuyor.
Bu durum çok mu kötü? Hmmm… Bence değil. Neden mi? Duruma bilgisayar ve bilişim dünyası açısından bakalım. Bilgisayar denilen cihaz onyıllardır kullanılıyor. Ben 1996 yılında ilk bilgisayarımı topladığımda bilgisayarlar lüks bile değil “gereksiz” olarak görülüyordu. Çoğunluk tarafından ders çalışma kisvesi altında alınıp oyun makinesi olarak kullanılıyordu.
Çok az meraklı benim gibi programlama ve bilgisayarla bir şeyleri kontrol etme heveslisiydi. E, doğal olarak kim niye bilgisayar alacaktı ki? Bilgisayar, İnternet’in yaygınlaşmasından sonra kitlelere yayıldı. Ardından cep telefonları taşınabilir bilgisayarlar haline dönüştü. Sonuç: Muazzam bir haberleşme trafiği ve çok ciddi oranda kimse için bir anlam ifade etmeyen, bazen yalan yanlış hatta kötü niyetli ve çoğunluğu niteliksiz veri paylaşımı… Bu içerik oluşturucuların amatör telsiz işlerine bulaştıkları hayal bile edemiyorum… Kabus 🙂
Şu anda amatör telsiz dünyasının çok daha rafine olduğunu, gerçekten bu işlerle uğraşmak isteyen heveslilerin bu dünyada yer aldığını düşünüyorum.
Evet, sayı olarak çok az amatör var ancak nitelik olarak bir şey kaybedilmediğine inanıyorum.
[highlight color=”yellow”]Amatör Telsizcilik -II Bölüm[/highlight]