Sizi bu kez çok farklı bir Dünya’ya götürmek istiyorum. Radyo amatörleri olarak alışık olduğumuz Very High Frequency (VHF) ve Ultra High Frequency (UHF) bandı dışında, davranış ve anten sistemleri olarak High Frequency (HF)’e kısmen benzer bir dünyaya. Adı VLF. Kısaltma İngilizce’de “Very Low Frequency” kelimelerinin baş harflerinden oluşmakla birlikte, dilimize “Çok Düşük Frekans” olarak çevrilmiştir. Bandın aralığı isminden de anlaşılacağı üzere oldukça düşük olup (3 Khz ile 30 Khz) arasındadır.
Bandın aralığı isminden de anlaşılacağı üzere oldukça düşük olup (3 Khz ile 30 Khz) arasındadır. Dalga boyu “myriametres” olarak da tanımlanmaktadır. VLF band genişliği çok küçük (dar) olduğundan sesli haberleşme için ne yazık ki uygun değildir.
Bunu yerine görece basit işaret sinyallerinin VLF radyo navigasyon (Alfa) ve zaman işaretleri (Beta) iletiminde aktif olarak kullanılır. Diğer bir aktif kullanım alanı ise radyo astronomi ve jeofizik araştırmalarıdır. takip ediyorsanız bu alanda yaptığı çalışmalarda VLF alıcı ve anten çalışmalarına mutlaka denk gelmişsinizdir.
VLF, ilk önceleri radyo mühendislik girişimleri çerçevesinde; 20 KHz den başlayan grup içinde genlik modülasyonu (Amplitude Modulation-AM) ve tek yan bant modülasyonu (Single Side Band-SSB) kullanarak radyo-telefon amaçlı kullanılması düşünülmüşse de yukarıda da belirtildiği gibi yetersiz bant genişliği nedeniyle bundan vazgeçilmiştir.
Bu bandın frekansları haberleşme denemeleri dışında zaman işaretlerinin (beta) uzak mesafelere erişebilmesi nedeniyle saat senkronizasyonu olarak da kullanılmıştır. ABD’de, saat sinyal istasyonu olarak bilinen WWVL, Ağustos 1963 yılında 20 KHz’de 500 Watt sinyal vericisi hizmete başlamış, (20 KHz ve 26 KHz) arasında değişen (FSK) ile veri göndermek için kullanılmıştır. WWVL servisinin yayını ise sonradan Temmuz 1972 yılında durmuştur. Günümüze kadar bu amaçla birçok uluslararası fizik laboratuarları da zaman kodlu sinyallerin (time code signal) yayınını gerçekleştirmiştir. Ancak bunlar şu an çoğunlukla (40-80) KHz arasında değişen bu yayın periyodunda ve VLF’nin bandı dışında olduğu için burada detaylarına girmiyoruz, belki ilerleyen zamanlarda farklı bandlarda onlardan da bahsedebiliriz.
Peki bu tür time signal ya da diğer istasyonların bize getirisi nedir, basitçe bir saat ayarı mı? Tabiî ki hayır. Bu tür güçlü vericiler kuruluş amaçları haricinde sizin VLF alıcınızın test edilmesinde yegâne unsurların başında gelmektedir. Eğer sinyali tanıyorsanız VLF alıcınızı test etmek için bir osilatör devresi ile ayrıca bir sinyal jeneratörü yapmanıza gerek kalmayacaktır. Yine de bu maksatla kullanılabilecek ve herkesin kolayca yapabileceği, bir (555) entegresi, iki direnç ve iki kondansatör kullanılarak yapılabilecek basit bir test jeneratörünü bilahare göreceğiz.
VLF Alıcı-Vericiler ve devasa anten boyu
VLF alıcıları nispeten basit ve kolay olarak üretilebilse de vericiler için ne yazık ki bunu söylemek zor. Hele ki güçlü vericiler için.
Anten konusu ise başlı başına bir problem. 3 KHz için anten boyunu hesapladığınızda (Işık Hızı/Frekans) bunun sebebi kolayca anlayabilirsiniz. Örneğin Antartika’da bulunan özel bir VLF araştırma labaratuvarında antenin boyu 27 Km. uzunluğundadır. Anten boyunu okuyunca hemen endişelenmeyin. Pratik çalışmalarda bu kadar uzun anten kullanmayabilirsiniz. Bunu yazı dizimizin ilerleyen bölümlerinde inceleyeceğiz. Soğuk Savaş dönemlerinde VLF için sadece yer vericileri kullanılmadığını görüyoruz. Bu amaçla bazı uçan devlere de bu görev verilmiş. Örneğin aşağıdaki resimde görülen Sovyet (Tupolev tip, yüksek performanslı, özel dizayn) Tu-142MR uçağı buna güzel bir örnek sayılabilir. Bu uçak görev yaptığı dönemlerde bir anlamda VLF rölesi olarak da hizmet vermiştir. Burundaki radome tip radar ve makaralı sistem VLF anteni ile özel bir sistem olarak hizmet vermiştir.
Bir denizaltı mı duydum ne?
Navigasyon Sistemleri (Navaid System)
Gerçekten bir VLF alıcı ile bir denizaltıları duymak mümkün mü?
“Bir denizaltı duyacağım, haberleşmesini basit bir alıcı yapıp dinleyeceğim” diye hemen sevinmemenizi öneririm.
Bunlar askeri standartlarında yapılan bir haberleşme sistemi olup her zaman güvenlik nedeniyle şifrelenir veya kriptolanarak aktarılır. Evet belki sinyaline denk gelebilirsiniz ancak bu sinyalden bir anlam çıkarmak veya çözmek mümkün olmayacak, decode işleminde anlamsız karakter dizilimleri elde edeceksiniz. Diğer yandan unutmayın ki askeri denizaltıların yer gizliliği esastır.
Bu nedenle denizaltının her çağrıya cevap vermeyecek bunun yerine karadan (üssünden) gelen mesajları tek taraflı alarak işleyebilecektir. VLF’nin diğer frekans bandlarındaki yer tespit sistemlerinin doğruluk payı diğerleri ile karşılaştırma yapılamayacak kadar ileri seviyededir ki hata payı binlerce kilometre uzaklığa rağmen (3-7) Km arasında olabilmektedir.
Süper bilgiler. Gizemli geldi. Teşekkür ederim